AB’den Türkiye’deki Suriyelilere destek taahhüdü

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Avrupa Birliği (AB), Türkiye’deki Suriyeliler ve ev sahibi topluluklar için 1 milyar euroluk destek taahhüdünde bulundu.AB Komisyonu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Suriye ve bölgenin geleceğinin desteklenmesi” konulu 8’inci Brüksel Konferansı’nın sonuçlarına ilişkin detaylara yer verildi.AB’nin 2024 ve 2025 için 2,12 milyar euro taahhütte bulunduğunun belirtildiği açıklamada, “Bu yardım, hem Suriye içindeki hem de komşu ülkelerdeki Suriyelilerin yanı sıra, Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak’taki ev sahibi topluluklara da destek sağlayacak” denildi.Açıklamada, “AB, 2023’te yapılan 7’nci Brüksel Konferansı’nda Suriye’deki nüfusun yanı sıra Suriyeli mülteciler ve Lübnan, Ürdün ile Irak’taki savunmasız ev sahibi topluluklara yönelik 2024 yılı için verdiği 560 milyon euroluk taahhüdü teyit etti. AB söz konusu komşu ülkelere 2025 yılı için ilave 560 milyon euro taahhüt etti. AB, Türkiye’deki Suriyeli mültecileri ve hassas durumdaki ev sahibi toplulukları desteklemek için 1 milyar euro taahhütte bulundu” ifadeleri kullanıldı.Açıklamada, ayrıca 2025 taahhütlerinin 2027 yılına kadarki dönemi kapsayan mali paketin bir parçası olduğu belirtildi.Siyasi çözüm vurgusuAçıklamada, konferansın AB yönetimi ile üye ülkelerini, Suriye’nin komşu ülkelerini, diğer ortak ülkeler ve bağışçıların yanı sıra Birleşmiş Milletler dahil uluslararası kuruluşlardan temsilcileri bir araya getirerek, Suriye’de BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda müzakerelere dayalı bir siyasi çözüme ulaşılmasının desteklenmesinin acil önemi vurgulandı.Toplam 7,5 milyar euro hibe ve krediAB Komisyonu’nun kriz yönetimi ve insani yardımlardan sorumlu üyesi Janez Lenarcic, konferansın sonunda yaptığı açıklamada toplam 7,5 milyar euro hibe ve kredinin taahhüt edildiğini duyurmuştu.İLGİLİ HABERAraştırma: Avrupa’nın bazı bölgelerinde gençler yaşlılardan daha fazla göçmen karşıtıEuro Bölgesinde yapılan araştırmalar, haziran ayında yapılacak AB seçimleri öncesinde Avrupa’nın bazı bölgelerinde göçe yönelik tutumların sertleştiğini, gençlerin ise eski kuşaklara kıyasla daha fazla göçmen karşıtı olduğunu ortaya koydu.